Mehmet UNCU amcası Salih UNCU ve İsmail Efendi | Sayfa 10



Babamız Mehmet UNCU amcası Salih UNCU’yu sevgi ve saygıyla anarak,överek anlatırdı.
-Çok doğru,adaletli,güvenilir, emanet edilebilir bir muhteremdi.
Birgün amcası ile olan anısını söyle anlatmıştı:

- Soğuk bir kış günü amcam helva(Pişmaniye) çekiyordu.Biz çocuklarda etrafinda bir halka oluşturup onu izlemekte idik.Ağır ağır şeker kıvamına gelecek olan macundan birer dolam hepimizin ağzına sokmuştu.Çoğumuz ağzımıza sokulanı yiyip bitirmiştik.Sonra birden bire kendi çocuklarından birine bir tokat atması ile ağzındakinin dışarı firlaması bir oldu.
- Dışarıdan biri gelse devamlı kendi çocuğuna sokup duruyor sanırlar.Herkesle beraber bitir, geveleyip durma diye kızmıştı. Babamızın halasının(Rukiye UNCU)oğlu Ísmail Efendi’yi 1969 yıllarında babamla birlikte Ankara’da evlerinde ziyaret etmiştik ”Zarif ince ruhlu bir zanaatkardı”
1940’lı yıllarda ağabeylerime yapılmış, sonrada benim oynadığım 15cm boyundaki ibrik aşağıdadır(Bende mevcuttur) Sapı,ağzı vs.Çocukların elini,ağzını kesmesin diye,özenle,emekle işçilik gösterilerek yapılan bu oyuncak, İsmail amcayı, Zanaatkar yapan bir sanat eseridir. O ibriğı gördükçe hayalimde Ismail amcayı hatırlarım.

Babamız (Mehmet UNCU) keyf adamıydı. Süratli davranan,çabuk karar veren ve uygulayan, darda kalana yardım eden,sözünde duran,yalanı olmayan, dedikoduya müsaade etmeyen, gösterişi sevmeyen, çabuk öfkelenen, hesapları süratle yapan, inanç sahibi, ticareti bilen bir iş adamıydı.
Bayramlarda, bayramlık giysilerini, annemin ve bizlerin ısrarlarına rağmen çoğu zaman giymezdi.” Üzerimdekilerin nesi var,gerek yok.”derdi.
Müptelası olduğu içkiyi,ramazanlarda bırakır,orucunu ve namazını niyaz ederdi.Hızlı davranmamızı sık sık öğütlerdi.
Okumayı seven,okuyanlara maddi yardım eden bir şahsiyetti. Matematik soruları sorarak bizleri bazen sınardı; Vur kaleme(çarp) bakalım ne yapar.Sonuçları karşılaştırıp yanlışımızı bulurdu.
1950 yılında 70 bin TL kefil ödediğinden(Mende Pazarındaki taş konak, 1950’den önce 27 bin TL’ye alınmıştı) Bir sarsıntı atlatan babamız bizlere”Okumadan imza atmayın,kimseye kefil olmayın”diyerek yemin ettirmişti.